“SESİNİZİ TÜRKİYE’YE DUYURACAĞIZ”

* Siyaset taraf olma işidir. Siyaset öncelik belirleme işidir. Sen eğer zengin müteahhitlerden yanaysan, sen yandaşlardan yanaysan, beşli çetelerden yanaysan, işte Doğanşehir, viranşehir olur kalır. Ama sen gerçekten bu insanları seviyorsan biz elimizi uzatıyoruz. Gelin Doğanşehir’i hep birlikte ayağa kaldıralım. Ama burada umudum biraz kırık. Geçen sene deprem oldu. 650 bin konut sözü verdiler. Malatya’ya verdikleri konut sözü 103 bin. ‘Bir yılda yapıp vereceğiz’ dediler. Ama ama maalesef bir yılın değil, bir buçuk yıl neredeyse oluyor, 103 bin konuttan sadece Malatya’da sadece 7 bin 881 konut yapıldı. 100 kişiden 93’ü çadırda, 93’ü konteynerde. Biz CHP olarak iktidara diyoruz ki bu ay kira yardımı bitiyor. Evler bitmediğine göre kira yardımı da bitemez. Ama Mehmet Şimşek diyor ki ‘para yok’, Recep Tayyip Erdoğan diyor ki ‘para yok’. Buradan sesleniyoruz. Para var, kaynak var. Yeter ki doğru yere harcayın. Ve Doğanşehir’den bir kez daha çağrı yapıyoruz. Evler teslim edilene kadar kira yardımı etmek zorundadır. 30 Haziran’da Kocaeli’nde, emeğin başkentinde Gebze’de hem asgari ücrete zam için hem emekli maaşları için hem de çiftçinin hak ettiği için hep birlikte ‘Geçinemiyoruz Mitingi’ yapacağız. Sizin sesinizi Türkiye’ye duyuracağız.

“MİLLETİN PARASINI MİLLETE HARCAMALARINI SAVUNUYORUZ”

* Geçen yıl zenginler parasını döviz yapmasın, Türk Lirası’nda tutsun, döviz fırlayıp hükümeti seçim üstü zor durumda bırakmasın diye Kur Korumalı Mevduat’ı icat ettiler. Hepimizin cebinden 1.2 trilyon lira Kur Korumalı Mevduat’a para ödediler. Oysa sizin istediğiniz tarımdaki yani Malatyalı kayısı üreticisinin, Manisalı üzümcünün, Ordu’da, Giresun’da, Sinop’taki fındıkçının, Rize’deki çaycının, Antalya’daki narenciye üreticisinin, Adana’daki pamuk üreticisinin sıkıntısını çözmek için bu paranın yarısı yetiyordu. Bir avuç zengine verdiklerinin yarısı hepimize yetecek. Ekonomi zorda, paramız yok yalanına inanmayın. Zordaysa senin yüzünden zorda. Para var ama verdiğin yer yanlış. Biz CHP olarak milletin parasının, millete harcanmasını, sizlere harcanmasını savunuyoruz. Onun için vergide adalet diyoruz.

“HÜKÜMET KARŞISINA TÜTÜN KARTELLERİNİ ALMAYA KORKUYOR”

* Bugün milletin barınma sorunu var. Biz adalet dedikçe bunlar yine kıvırmaya, gerçek vergi alınacak yerlerden almak yerine, yine size kemer sıktırmaya, yine sizin sırtınıza binmeye devam ediyorlar. Buna kesinlikle izin vermeyeceğiz. Ben çok mücadele gördüm ama en büyük mücadelelerden ve muhalefetin zorluklarına rağmen en başarılı mücadelelerden bir tanesini sizin de ana geçim kaleminiz olan tütün üreticileri içindeyken gördüm. Tütünü ekmek serbest ama satmak yasak. Yolda yakalanınca ağır vergiler var. Dünyanın en güzel tütünü, karıştırmadan içilen, sarmalık tütünü. Tek başına tüketilebilen bu tütünün düşmanı kim biliyor musunuz? Bu tütünün düşmanı dünya devi şirketler. Bu hükümet karşısına Philip Morris’i almaya, British American Tobacco’yu almaya korkuyor. Bu hükümet karşısına çok uluslu tütün kartellerini almaya korkuyor, onları almayınca Doğanşehirlileri, Adıyamanlıları karşısına almaktan korkmuyor. Sizi küçük görüyor, hor görüyor. Tütün üreticisine hapis getirenlere, ekmeğini kazanan, çocuğunu geçindiren tütün üreticisini hapisle ve ağır para cezasıyla tehdit edenlere yazıklar olsun. Tütün üreticisini karşısına alan şunu bilsin; daha önce önce milletvekillerimiz sahip çıktı, yine çıkar. Tütün üreticisinin ihtiyacı olursa Genel Başkan Özgür Özel gelir, o yolu onlarla kapatır ve haklarını alır.

“MÜZAKERE EDECEĞİZ AMA SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

* 38 bin nüfuslu Doğanşehir’in 50 milyon lira borcu var. Belediyeler eskisi gibi değil. Yetkilerini ellerinden aldılar, borçlandırdılar. Yönetirken kötü yönettiler, perişan halde kaldı.  Belediye başkanımızın arkasındayım. Türkiye Belediyeler Birliği’nde, sosyal demokrat belediyelerin varlığında elimizden ne gelirse bu belediye için çalışacağız. Bugün siyasette artık gündemi CHP  belirliyor. Seçimlere 20 gün vardı. Gündemi bir elimize aldık, bir daha da bırakmadık. Kimseyle kavga niyetinde değiliz. Kavga edenler oldu. Canınız sağ olsun dedik. Küfür edenler oldu. Duymazdan geldik. Ne derlerse desinler, gerçek sorunları konuştuk. Böyle de yapmaya devam edeceğiz. Adına normalleşme diyorlar. Elbette el sıkışacağız, konuşacağız, müzakere edeceğiz ama sonuna kadar mücadele edeceğiz.

“KAVGAYI, GÖZYAŞINI GERİ GETİRMEYECEĞİZ”

* Bir partinin içindeki iki yönetici, işi baltalamak istiyor. Sinan Ateş cinayeti konuşulmasın istiyorlar. CHP ile normal ilişkiler kurulmasın istiyorlar. Arayın dedim MHP’nin Grup Başkanvekilini… Gece 12’de konuştuk. Cevap vermeyeceğiz dedik. İntikam almayacağız ama bu rezillere de sahip çıkmayın dedik. Biz siyaseti elimizdeki mikrofonla, aklımızla, vicdanımızla yapıyoruz.  Siyasete kurşunu, kanı karıştırmaya çalışanları kınıyorum. Buradan bütün örgütüme sesleniyorum. Sözüme kıymet veren Cumhuriyet Halk Partililere, Türkiye ittifakında olanlara, bize oy veren 17,5 milyona, sözüme kıymet veren herkese sesleniyorum. Biz siyasete, şiddeti, kavgayı, gözyaşını geri getirmeyeceğiz.”